Pazar, Ocak 08, 2006

SON 3 GÜNÜN ÖZETİ!!!

Herkese yeniden merhaba...
2-3 gündür hiçbirşey yazamadım çünkü kızımın okulu tatile girmişti ve onunla ilgilenmek zorundaydım. Üstelik o evde olunca bilgisayar sırası pek bana gelmiyor. Bugünde (bugün dahil) neler yaptığımı şöyle bir özetleyeyim önce. Cuma günü malum karne günüydü. Kızımın ilk karnesi olacağı için ben ondan daha fazla heyecanlıydım. Karneler saat 14:00’te verilecekti. Karne saati gelinceye kadar kızımın okulunun yanındaki bir arkadaşımda vakit geçirmeye karar verdim. Sabah her zamanki kepekli tost ve nescafe menümü uygulamış ve eğer öğlen acıkırsam diye yanıma meyvalı ve düşük kalorili bir yoğurt almıştım. Eğer çok acıkırsam diye bir de vanilyalı light kek. Arkadaşım çay içiyordu (ben biraz çat kapı gitmiştim çünkü) ve ısrarla bana da çay koydu. Çayı sade olarak içerim ben yanımda istersem kek de var dememe aldırmadan bi de kaşarlı, sucuklu yarım ekmek arası tost yapıp getirmez mi? Yiyemem rejimdeyim dediysem de dinletemedim ve bana zorla o tostu yedirdi. Öğle yemeğine sayarsın dedi. Sonra onun bir arkadaşı ve ablam da oraya geldi.(ortak bir arkadaşımız çünkü). Onlara Türk kahvesi yaparken bana da yaptı ve yanında da bol fındıklı çikolata kareleri. Ben yutkunarak onlara baktım. Hepsi birer ikişer götürüyor. Hadi 1 karecik de ben yiyeyim dedim.Neyse daha fazla vukuat olmadan karne saati geldi ve okula gittik. Öğretmenle dönem başında biraz ters düşmüştük bu yüzden kızımın karnesini pek bi merak ediyordum.Beni görünce kıpkırmızı oldu ve :”Bazı öğrencilerime verdiğim notlardan dolayı vicdan azabı duyuyorum , ama notlar 15 gün önce verildi ve ben geri alıp düzeltemedim” dedi. Anladım ki 1. sınıf çocuğa hiç acımadan düşük not vermiş. Kızım gayet güzel okuyup yazıyor şimdi. Bu yüzden onu verdiği notlardan dolayı duyacağı vicdan azabıyla başbaşa bırakıp daha fazla lafı uzatmadan günün geri kalanına geçmek istiyorum. Karneleri aldıktan sonra gidip biraz ablamda oyalandık. Orada sadece nescafe içtim. Sonra eve gelmek için dolmuşa bindim ve o sinirimin üstüne bide dolmuşçu benimle takıştı. Ya sabır diyerek eve geldim ve o sinirle önce meyvalı yoğurdumu sonra da kekimi yedim. Eşim gelince de onunla oturup yoğurtlu kepekli makarna ve bezelye yedim. Bir gün sonra tartıldığımda doğal olarak 1 gr bile verememiştim ama bu moralimi bozamadı. Sabah hep beraber mükellef bir kahvaltı ettik. Sonra kızıma söz verdiğimiz Barbie desenli çantayı almak için kemeraltına indik. Güçlükle yürüyebiliyorduk. Bayram öncesi olduğu için bütün İzmir orada gibiydi. Sonra eve gitmeyi canımız istemedi ve Narlıdere girişindeki Akçaabat köftecisine gittik. Neler yediğimi yazmaya utanıyorum. Rejim iyice gitti çünkü. Eve gelince de meyva ve kuruyemiş yedik. Bugün ise şimdiye kadar sadece 1 küçük kepekli tost yedim ama dayanamayıp 1 kaşık da bal attım ağzıma.Tatlı krizim had safhadaydı çünkü. Bugünü atlatırsam bile bayramda neler olacak bilemiyorum şimdiden. Bayramda yazmaya fırsat bulamazsam diye hepinize şimdiden iyi bayramlar diliyorum :-) (bi de özet yazacaktım di mi?)

1 Comment:

HULYA said...

Thank you very much.You too.I visited both of your blogs and enjoyed them very much.Keep blogging:-)