Pazar, Ocak 08, 2006

SIK SIK ÇİKOLATA KRİZİ Mİ GEÇİRİYORSUNUZ??

Benim gibi sık sık tatlı krizine giren arkadaşlarımızı bilgilendirmek için güzel bir makaleyi buraya koyuyorum.

Çikolata krizi de gizli diyabetin alarmı sayılabilir
Gizli şekeri olanlar sabah uyandıklarında fazla acıkmaz, genellikle kahvaltı yapmaz, öğle yemeğini hafif geçiştirir. Ama ilk yemeği yedikten sonra uyuyuncaya kadar sürekli yemek yerler. Akşama doğru tatlı krizi ve çikolata isteği başlar. Bir grup hasta gece bile uykudan uyanıp yemek yiyebiliyor. Halk arasında 'Şeker hastalığı olup olmadığını anlamak için açlık şekerini ölçtür' gibi yaygın bir kanı vardır. Oysaki gizli şekere hiçbir zaman 'açlık kan şekeriyle' teşhis konulmaz. Hastanın öğününden iki saat sonra yapılan kan şekeri ölçümü hekime doğru sonucu verecektir


Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, gizli diyabetle ilgili merak edilen soruları yanıtladı.
Gizli diyabet çok yaygın mı? Genel olarak erişkin her 3 kişiden 1'inde 'gizli diyabet' denilebilecek 'tokluk kan şekeri yüksekliği' var. Bunun erken yakalanıp tedavi edilmesi, kalp krizi ve felç gibi kalp-damar hastalıklarını ve bunlardan olan ölüm oranını azaltıyor. Türkiye'deki 5 milyon diyabet hastasından 3 milyonu, hastalığın vücuduna verdiği hasardan habersiz yaşıyor. Yapılan araştırmada, ülkemizde açlık kan şekeri ölçümleri normal olan 100 hastadan 31'inin, tokluk kan şekeri ölçümlerinde şeker hastası oldukları belirleniyor. Açlık kan şekeri normal olan kişilerde tokluk, yani öğünlerden iki saat sonra ölçülen kan şekeri yüksek olabiliyor ve bu kişilerde 'gizli şeker' bulunabiliyor. Bu nedenle şeker hastalığının erken teşhisinde, tokluk kan şekeri ölçümü önemli bir yere sahiptir. Tokluk kan şekerinin ölçümü ve tedavisiyle kalp hastalıkları riski de kontrol altına alınabiliyor. Diğer taraftan, Türkiye Diyabet Epidemioloji çalışması sonuçlarına göre, Türkiye'de 2 milyon 600 bin şeker ve 2 milyon 400 bin gizli şeker hastası bulunuyor.
Gizli şeker nasıl ortaya çıkar? İlk ortaya çıkan bulgu; 'reaktif hipoglisemi' adını verdiğimiz şeker düşme ataklarıdır. En önemli özelliği; açken değil, yemek yedikten sonra hipoglisemi atakları olmasıdır. Buna 'tokluk hipoglisemileri' adını veriyoruz. Bu kişiler sabah uyandıklarında fazla acıkmazlar, genellikle kahvaltı yapmazlar, öğle yemeğini hafif geçiştirirler. Ama ilk yemeği yedikten sonra uyuyuncaya kadar sürekli hipoglisemi atakları olur ve sürekli yemek yerler. Kan şekerinin düşüklüğü, sinirlilik, soğuk terleme, fenalık hissi, bazı kişilerde baş ağrısı ve konsantrasyon bozukluğu gibi bulgular görülür. Akşama doğru tatlı krizi ve çikolata isteği baş gösterir. Bir grup hastada da gece uykudan uyanıp yemek yeme vardır.
TOKKEN KAN ŞEKERİNİZİ ÖLÇTÜRÜN

Kimler dikkat etmelidir?
Özellikle 50 yaşın altında ortaya çıkan hipertansiyon, koroner hastalığı ve enfarktüste mutlaka gizli şeker aranmalıdır. Toplumda genetik olanlar dışında şişmanlıkların yaklaşık yüzde 80'inde reaktif hipoglisemi var. Şişmanlığın tedavisi ancak bu metabolik bozukluğu bulduktan sonra yapılıyor. Genellikle hipoglisemide temel sorun açlıktır. Herhangi bir diyet uzmanına veya zayıflama merkezlerine gidildiğinde hastalara 'hipokalorik' yani bir anlamda 'açlık diyeti' veriliyor. Hasta dişini sıkıp açlık diyeti uyguluyor ama bıraktıktan sonra verdiği kilodan fazlasını alıyor. Açlığı açlıkla tedavi edemezsiniz.
Gizli şeker tam olarak nasıl tespit ediliyor? Şeker hastalığı bulgularını verinceye kadarki 10-20 yıllık süreçte, hep açlık kan şekeri normal düzeydedir. Toplumda 'Şeker hastalığı olup olmadığını anlamak için açlık şekerini ölçtür' gibi yanlış bir kanı vardır. Oysa gizli şekerde hiçbir zaman açlık kan şekeriyle teşhis konulmaz. Hastanın glikoz yükleme testi yaptırması gerekir. Bu teste 75 gram glikoz içeren şekerli su verilir. Şekerli suyu içtikten sonra 5 saat kan şekeri izlenir. Ancak hastalar bu teste 4 saat ayıramayabilir. Bunun için 'karışık diyet' adını verdiğimiz 75 gramlık karbonhidrat diyeti vardır. 5 dilim ekmek, 2 kaşık reçel ve 2 kesme şekerle yapılan kahvaltıdan iki saat sonraki kan şekeri ölçülür.


ŞEKERİ ÖNLEMEK ELİNİZDE...
Hipoglisemi hayatı nasıl etkiler? Yaşam kalitesini bozar. İnsan ilişkilerini olumsuz etkiler. İş performansını bozar. Tedavi, uygun bir diyet programı, günde 6-8 öğün, sık sık ve azar azar yiyecek programıyla çözümlenir. Üç öğün düzenli yemek, yemek aralarında kepekli bisküvi, sandviç, uykudan önce de bir bardak süt ve birkaç bisküvi yenebilir.
Gizli diyabet bir süre sonra normal diyabete dönüşür mü? Gizli diyabet 5-11 yıl arasında açık diyabete dönüşebilir. Anlamlı derecede kilo vermek, fazla kalori almamak ve
verecektir' beden faaliyetlerini artırmakla bu süre geciktirilebilir. Bazen önlemek bile mümkün oluyor.

BÜYÜK DAMARLARA ZARAR VERİR
Gizli diyabet vücuda daha mı az hasar verir? Gizli diyabet, küçük damarlar üzerinde daha az etkilidir. Bu bakımdan, gizli diyabetten olmuş üremi (böbrek yetmezliği) ya da gizli diyabetten olmuş diyabetik körlük pek görülmez. Fakat gizli şekerin büyük damarlara verdiği zararlar, açık şekere yakın derecededir. Yani gizli şeker de; damar sertliği, enfarktüs ve beyin damarları tıkanması gibi hasarlara sebep olur.
Gizli diyabet nasıl tedavi edilir? Hareketli olmak, beslenirken ağırlıkla sebzeleri tercih etmek, çabuk ve kısa süren etkili insülin salgılayıcı ilaçlar kullanmak ve insülin direncini azaltan ilaçlar kullanmak gibi tedavi yöntemleri vardır.Düzenli Egzersiz Yaparak Diyabete 'dur' Diyebilirsiniz
* Gizli şekerim varsa bunu mutlaka bilmem gerekir mi? Eğer gizli diyabetiniz olduğunu bilirseniz, Tip 2 diyabetli olmanızı önleyecek önlemleri zamanında alma şansınız olur. Çalışmalar ağırlık kaybını sağlayan ve fiziksel aktiviteyi artıran diğer bir ifade ile gerekli yaşam tarzı değişikliklerini yapan prediyabetli bireylerin, yüzde 58 oranında Tip 2 diyabetli olmayı önleyebildiğini veya geciktirebildiğini göstermiştir.
* Gizli diyabetin tedavisi nedir? Bireysel bir beslenme tedavisi ve haftanın 5 günü günde 30 dakika düzenli yürüyüş şeklinde yapılan egzersiz programı sonucunda, vücut ağırlığının ılımlı olarak azalması yüzde 5 ile 10 arasında gizli diyabete geçiş önlenebiliyor veya geciktiriliyor. Eğer gizli diyabetiniz varsa olmayanlara oranla kalp hastalığı riskiniz yüzde 50 artmıştır. Bu nedenle kalp hastalıklarıyla ilişkili sigara içmek, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol gibi risk faktörlerini bilmeniz gerekmektedir. Eğer risk faktörlerinden birine veya birkaçına sahipseniz bu faktörlerin tedavi edilmesi de son derece önemlidir.
* Kimler gizli diyabeti olduğundan şüphelenip test yaptırsın? Şişman ve 45 yaşın üstündeyseniz gizli diyabet olup olmadığınızı öğrenmek için test yaptırmanız gereklidir. Eğer vücut ağırlığınız normal ise ve 45 yaş civarında iseniz testi yaptırmanın sizin için uygunluğunu doktorunuza danışınız.45 yaşından genç erişkinlerde ve şişman bireylerde diyabet ve gizli diyabet yönünden risk faktörlerinin varlığı araştırılır. Bu risk faktörleri; yüksek tansiyon, düşük HDL-kolesterol düzeyi, yüksek trigliserid düzeyi, ailede diyabet varlığı, gestasyonel diyabet ve 4,5 kg üzerinde bebek doğumu öyküsü olmasıdır.
* Ne sıklıkla test yapılması gerekir? Gizli diyabet saptanmamış olmasına rağmen risk faktörlerine sahipseniz her 3 yılda bir test yaptırmalısınız. Eğer pre-diyabet varsa Tip 2 diyabetin tespiti için her 1-2 yılda bir test yaptırmanız gerekir.


0 Comments: